Ülke

Australia

Avusturalya Sineması

Avustralya sineması dünya sinema tarihindeki yerini 1906 yılında Kelly Çetesinin Öyküsü filmiyle almıştır. Ancak Charles Tait’in hem yazdığı hem de yönettiği ayrıca da kendi aile üyelerinin birkaçını da dahil ettiği ve orijinal adı The Story of the Kelly Gang olan film sıradan bir film değildir ve dünyadaki ilk uzun metraj film olma özelliğine sahiptir. Bir başka değişle Avustralya sineması ilk çıkışı ile dünyadaki film uzunluk alanında bir devrimle sinema camiasına merhaba demiştir ve bu dönemden sonra ise Avustralya sineması ulusal platformda tanınan birçok filme de imza atmaya devam etmiştir. Ancak Avustralya sinemasının sinema sektörüne kazandırdıkları bunlarla da sınırlı değildir ve Avustralya sineması, bu camiaya uluslararası arenada tanınan sayısız film yapımcısı da kazandırmıştır. Avustralya sinemasında ilk adımı atan bu ünlü film yapımcıları sonrasında kariyerlerinin zirvesine Amerika’da ulaştılar.

Avustralya Filmleri

Chris Noonan’ın Babe, Crocodile Dundee ve Baz Luhrmann’ın Moulin Rouge! gibi ticari olarak düşünülerek çekilen filmlerle sinema dünyasında ses getirmeye başlayan Avustralya sineması daha sonrasında ise Ten Canoes, Picnic at Hanging Rock, Shine, Gallipoli ve Tracker gibi filmlerle de uluslararası camiada ödül almaya başladı. Fakat her sinema gibi Avustralya sinemasında da ilk adımlar vardı.

Halka açık olarak gösterime giren ve ilk adımlardan sayılan sinema salonunun kuruluşu ise Ekim 1896 yılına denk gelmişti. 237 Pitt sokağında, Sidney’de yer alan sinema ilk kısa film gösterisini 27 Ekim de yapmıştı. Fakat asıl rekabet de bu andan sonra Avustralya sinemasında başladı. Melbourne, Collins caddesinde bulunan Athenaeum salonu aslında 80’lerden bu yana dans salonu olarak işletilmekteydi ancak sinemanın yüz üstüne çıkmasıyla alternatif eğlenceler için de bir mekân haline gelmişti. Bu zamandan itibaren Athenaeum, Life in Our Navy gibi filmlerin gösterimini de kendi bünyesinde sağlamaya başladı. Ancak Athenaeum salonun sinema tarihinde yer almasının asıl nedeni tüm bunlar değildi. Athenaeum salonun tarih sayfalarına geçmesinin nedeni The Story of the Kelly Gang isimli dünyanın ilk uzun metraj filmini gösterime alması olmuştu.

Ancak Avustralya sinemasının en eski filmleri bu filmler değildi. Avustralya sinemasının sinema tarihinde en eski filmleri ise 1900 ile 1903 yılları arasında Baldwin Spencer ve FJ Gillen isimli iki antropoloğun çektiği filmlerdi. Bu filmlerin ana konuları ise Orta Avustralya’da bulunan Aborjin dansçıların hayatını ve sanatlarını konu alıyordu. Baldwin Spencer ve FJ Gillen çektikleri bu filmlerde oldukça zorlansalar da sinema tarihinde bir ilke de imza atmayı başardılar. Bu ilk ise balmumu silindirleri ile ses kaydı yapmaktı. Baldwin Spencer ve FJ Gillen ikilisinin gerçekleştirdikleri ve bir ilk olan bu işlem ise sinemanın gelişmesinde ileri dönemlerde çok etkili oldu.

Avusturalya Sinemasında İlginç Bir Nokta

Avustralya sineması gerçekleştirdiği bunca başarıya ve sinema tarihinde imza attığı birçok ilke ve hatta sinema dünyasına kazandırdığı birçok ünlü ve başarılı yapımcıya rağmen, sinema filmlerinde sınıflandırma adı verdikleri bir sistemi kullanmaktadır. Bu sınıflandırma ise bazı filmlerin sansürlenmesi anlamına gelmektedir. Yani istenirse filmler sansürlenmekte ve bu sansüre itiraz eden yapımcıların bu filmleri ise gerekli görüldüğünde fiilen de yasaklanabilmektedir. Hangi kriterlerin bu sansüre tabi olduğu pek net olmasa da yapımcıların en çok karşılaştıkları hatta korktukları durum budur. Ama buna rağmen Avusturalya Sineması her geçen zamanda ödüllü bir film daha üretmekte ve halen de sinema camiasına yeni yapımcılar, yönetmenler ve ünlü oyuncular kazandırmaya devam etmektedir.