Ülke

Almanya

Almanya Sinema Tarihi

Alman sinema sektörü 19. yüzyılın sonlarına kadar giden bir zaman diliminde incelenmektedir. Alman sineması, dünya sinema tarihi üzerinde çok fazla değişikliğe ve etkiye sebep olmuş, teknolojik atılımları sayesinde sinema sektörünün gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Amerika’da Hollywood sektörü gibi, Avrupa içinde de Alman sinema sektörü Babelsberg ismiyle tanınmaktadır. Öte yandan, Almanya’nın milli kimliği 20. ve 21. yüzyıllarda çok fazla değişim yaşamıştır. Bu yaşanan değişim milli sinema ve televizyon sektörünü de etkilemiştir.

Alman Filmleri

Alman sinema tarihi 1 Kasım 1895’de başlamaktadır. Bu tarihte Max Skladanowsky ve kardeşi Emil Bioscop bir film projektörü icat etmiştir. Wintergarten müzik salonunda 15 dakikalık kısa süreli filmler seyircilere oynatılmıştır. Aynı yılda, 28 Aralık tarihinde Lumière kardeşler tarafından icat edilen sinematografı görmeye gittiklerinde, Fransızlar tarafından yapılmış olan makinanın kendi makinalarından daha iyi olduğunu görürler. Sonrasında, 1896 yılında Oskar Messter ve Max Gliewe isimli iki Berlin’li, Cenevre diski ismini verdikleri bir cihazı projektörde kullanarak perdeye bir kadraj fazla görüntünün yayınlanmasını sağladılar. Bu gibi durumlar ilk başta zenginler için gibi algılansa da zaman içinde halktan her vatandaşın gösterimine çıkmıştır. 1913 tarihinde yapılan The Student of Prague isimli film, ilk Alman filmi olmuştur.

Birinci dünya savaşı esnasında Alman İmparatorluğu yabancı filmlere karşı bir ambargo uygulamıştı. Bu durumun Alman sinema sektörünün karlılığına iyi yansımış olmasına rağmen savaş bitince ambargonun da kalkmasıyla sektör dış rekabete açık hale gelmiştir. Öte yandan diğer ülkeler tarafından Almanya’ya ambargo uygulanmaya başlayınca sektör iyice güçsüzleşmiştir. Alman filmlerini yasaklamayan ülkeler de ise ülkelerin vatandaşları tarafından Alman filmleri izlenmemiştir. Yabancı ülkelerde bu durum devam ederken, sektör ülkenin içinde de faaliyet gösterememeye başlamıştır. Ülkenin para birimi erimiştir ve birçok küçük stüdyo batmıştır. 1925 yılında milli sinema stüdyosu olan Universum Film AG (UFA) rekabet edemediğinden dolayı Amerikan Paramount ve MGM stüdyoları tarafından satın alınmıştır. 1927 yılında ise milliyetçi Alfred Hugenberg isimli Alman gazeteci tarafından tekrar satın alınarak stüdyonun Almanya’ya ait olması sağlanmıştır.

Birinci dünya ve ikinci dünya savaşı arasında yaşanan dönemde Weimar politikaları Alman perdelerine de yansımıştır. Bu dönemde Alman vatandaşları ilk defa perdelerde bir “soykırım” görmüşlerdir (Yahudi yapımcı tarafından yayınlanan 1919 tarihli Ritual Murder). Weimar dönemini yansıtan bir diğer film ise Kammerspiel isimli psikolojik film olmuştur. Filmde Alman fakir ve orta sınıf insanların günlük yaşamlarına değinilmiştir.

1933 yılında Weimar Cumhuriyeti yıkılana kadar geçen süre içinde birçok yapımcı, yönetmen ve oyuncu ülkeyi terk etmiştir. Nazi Partisinin gücü alması üzerine Machtergreifung (Hitler’in Alman işçi Partisine girip meclisin yakılması sonrası şansölye seçilmesini kapsayan dönemin adı) esnasında Alfred Hugenberg, UFA’yı, Nazi Partisinin çıkarları doğrultusunda yönetmeye başlamıştır. 1933 Martından itibaren Yahudi çalışanlar stüdyodan kovulmuştur. 1933 Haziranında ise Reichsfilmkammer ile Nazi Partisi film sektörünün kontrolünü almıştır. Sonrasında Nazi Almanyasında, Goebbel’in propagandaları yayınlanmaya başlamıştır. Aryan ırkından olmayan oyuncuların ve yapımcıların, Alman sinema sektörüne alınmaları söz konusu bile olmamaya başlamıştır. Sektör, Nazi Partisinin eline geçince, Parti onay vermeden hiçbir film yapılamaz hale gelmiştir. Yapılan filmler ise rejimin ve Partinin görüşlerine uygun olmak zorundadır. Savaşın getirmiş olduğu yıkımdan kaçmak için halk eğlence yerlerine akın edince, Alman sinema sektörünün altın çağı başlamıştır. Bu dönemde propaganda amacı güden filmlerin yanı sıra, halkı eğlendirmek için birçok film yapılmış, yapılan filmler Alman sinema tarihinde en yüksek bütçeye sahip filmler olmuştur.

İkinci dünya savaşı sonrasında ülke dörde bölününce Almanya’nın UFA gibi önemli stüdyoları Sovyet toprakları altında kalmıştır. Sovyetler’in propagandaya verdikleri değer dolayısıyla da, ülkenin batısında kalan stüdyoların aksine doğuda kalan stüdyolar hızlıca toparlanmıştır. 17 Mayıs 1946 tarihinde kurulan DEFA isimli stüdyo, Sovyet tarafından film çalışmalarının sorumluluğunu üstlenmiştir. 1992 yılında kapatılan DEFA toplamda 900 film, 800 animasyon ve 3000’den fazla belgesel üretmiştir.

Günümüze geldiğinde ise Alman sinema sektörünün diğer ülkelerin sektörleriyle birlikte çalıştığı ve ortak filmler çıkardığı görülmektedir. Özellikle Amerika başta olmak üzere batı ülkelerinin sinema sektörüyle rekabette zorlanılmaktadır. Ülkenin genç nüfusu ise Alman filmlerinden daha çok batılı filmlere talep göstermektedir. Ülke içinde Alman sinema sektörü diğer yabancı sektörler ile karşılaştırıldığında %20-25 arasında bir orana sahiptir. Günümüzde bilinmeyen filmler üreten sektör, ikinci ve birinci dünya savaşları esnasında yakaladığı başarıya tekrar ulaşamamaktadır.